SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 178 >>

بَاب الْوُضُوءِ مِنْ الْقُبْلَةِ

68. Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِي رَوْقٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِيِّ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَبَّلَهَا وَلَمْ يَتَوَضَّأْ  قَالَ أَبُو دَاوُد كَذَا رَوَاهُ الْفِرْيَابِيُّ  قَالَ أَبُو دَاوُد وَهُوَ مُرْسَلٌ إِبْرَاهِيمُ التَّيْمِيُّ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ عَائِشَةَ  قَالَ أَبُو دَاوُد مَاتَ إِبْرَاهِيمُ التَّيْمِيُّ وَلَمْ يَبْلُغْ أَرْبَعِينَ سَنَةً وَكَانَ يُكْنَى أَبَا أَسْمَاءَ

 

Hz. Aişe (radiyallahu anha)'dan rivayet edildiğine göre: "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) O'nu öptü ve abdest almadı."

 

Ebu Davud dedi ki; Bu hadis mürseldir. (Çünkü bu Hadisi rivayet edenlerden) ibrahim Teymi Hz. Aişe (r.anha)'dan htçbirşey işitmemiştir. Ebu Davud dedi ki: Keza bu hadisi Firyabi ve başkaları da rivayet etmiştir. Ebu Davud dedi ki; İbrahim et-Teymi kırk yaşına gelmeden vefat etti. Künyesi Ebu Esma idi.

 

 

Diğer tahric: Nesaî, tahare; Tirmiri, tahare; İbn Mace, tahare, Ahmed b, Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Hadis kadına dokunma ve öpmenin abdesti bozmadığını söyleyen Hanefilerin delilidir.

 

Şafiiler "nikahı haram olmayan kadının tenine dokunmak abdesti bozar derler ve bu hususta "...Yahut kadınlara temas ederseniz" (Maide 6) mealindeki ayeti kerimeyi delil getirirler ve sözü geçen ayet-i kerimedeki. لاَمَسْتُمُ kelimesinin hakiki manasının "erkeğin kadının tenine dokunması" demek olduğunu söylerler. Şafiilere ve onların görüşünde olanlara --ki Maliki ve Hanbeliller de belli şartlar dahilinde dokunmayla abdest bozulur der-- bunlara Hanefiler tarafından şöyle cevap verilmiştir: "Sözün hakiki manada kullanılmasına mani olan akli, şer’i, örfi... v.s. alamet varsa, o zaman, sözün hakiki manasından çıkartılıp mecazi manada kullanıldığına hükmedilir. Burada karine vardır. Bu karine şu üzerinde durduğumuz 178 No'lu Hz. Aişe hadisidir. Binaenaleyh bu ayet-i kerimedeki (Lems-dokunmak) kelimesi hakiki manasından çıkartılıp mecazen cinsi temas anlamına nakledilmiştir."

 

Gerçi bu Hz. Aişe hadisinin sahih olmadığını söyleyenler olmuşsa da bu hadisin çeşitli yollardan rivayet edilen hadislerle kuvvetlenmesi, hakkındaki tenkitleri çürütmüştür. Yine Hz. Aişe'nin rivayet ettiği Buhari'deki şu hadis de üzerinde durduğumuz Aişe (r.a.) hadisini kuvvetlendirmektedir. "Aişe (r.a.) Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in kıble tarafına yatardım, ayaklarımı da onun secde edeceği yere uzatırdım. Secde yapmak istediğinde hafifçe bana dokunurdu. Ben de ayaklarımı toplardım, ayağa kalktı mı yine yayardım."[bk. 712 numaralı hadis]

 

İbn Abbas (r.a.)'dan buradaki "Lems'den maksat, cinsi temastır" dediği variddir.

 

Bu hadis erkeğin kadına dokunmasıyla abdestinin bozulmayacağına bir delildir. Ebu Hanife ve iki talebesinin görüşü budur. Fakat tenasül organı münteşir halde iken kadının fercine temas etmesi mezi gelmese bile abdesti bozar. İmam Ebu Hanife ve Ebü Yusuf bu görüştedirler. İmam Muhammed ise mezi gelmedikçe bu temasın abdesti bozmayacağı görüşündedir.

 

Malikilere göre, cinsi cazibesi olan bir kadının açık olan veya hafif bir şeyle örtülü bulunan herhangi bir yerine şehvetle, dokunan kimsenin abdesti bozulur. Bu dokunma ister kasten olsun, isterse farkında olmadan olsun netice aynıdır.

 

Şafilere göre: Herhangi bir yabancı kadının bir uzvuna, arada hiçbir örtü bulunmaksızın dokunmak abdesti bozar. Abdestin bozulması için şehvetin bulunması şart değildir. Bundan kadının saçları, dişleri ve tırnakları hariçtir. Keza Şafiilere göre bir erkek veya kadın kendisinin veya başkasının oturağını veya tenasül organını örtüsüz olarak elinin içi ile tutacak olsa abdesti bozulur. Malikilere ve Hanbetflere göre de böyledir.

 

Ancak, Maliki ve Hanbeliiere göre bir kadının kendi tenasül uzvunu tutması abdestini bozar.

 

Netice; kendisine nikah, helal oton (müsteha) kadının çıplak tenine, çıplak elle veya çıplak vücudun herhangi bir uzvu ile dokunmak, hem dokunanın hem de dokunulanın abdesti, Şafittere göre bozulur.

 

Maliki ve Ahmed'den rivayete göre de şehvetle olduğu zaman bozulur, şehvetsiz olursa bozulmaz.

 

Tenasül uzuvlarının birbirlerine teması ise bütün mezheplere göre İttifakla abdesti bozar.

 

Zira, mezinin gelip gelmemesinde Hanefilerden bazılarının itirazı var ise de, ibadette özenli tedbir gerektiği de unutulmamalıdır.